12 Nisan 2017 Çarşamba

İnsan

Sıçan (dışkılayan) en iğrenç canlı.

İnsan bu tanımı hak ediyor mu diye merak edenler hatta bunu tanımı biraz fazla cüretkar bulanlar olacaktır. Onları naiflikleri ile baş başa bırakın ve söyleyeceklerime kulak verin.

hepimizin ilkokuldan beri öğrene geldiği üzere canlılar bitkiler ve hayvanlar diye ikiye ayrılır. Canlılar arasındaki birincil ayrım üzerinden gidecek olursak ve bitkilerin sıçmadığını (dışkılamadığını) göz önüne alırsak ilk cümlede vurguladığımız tanımın ne derece doğru olduğunu fark edeceksiniz.

Sıçan canlılar, ve dahi sıçan hayvanlar içerisinde en iğrenç olanı insandır. Belki de edebimizden değil de sırf bu iğrençliğimizi kimseye göstermeyelim diye diğer insanlardan uzakta sıçmaya başlamış daha sonra tuvaletleri icat etmişizdir.

Bir kediyi,, köpeği, ineği, kuşu getirin göz önüne, hatta izlediğiniz belgesellerden bir fili, aslanı veya zebrayı baz alın, bir de kendinizden başka bir insanın sıçtığını düşünün. Hangi görüntü sizi daha fazla rahatsız edecek tahmin etmek zor değil. Hatta kişinin kendi tuvaletteki halini düşünmesi ve o sahneyi kafasında kurgulaması dahi mide bulantısına sebep olur. Bu yüzden herkes günde en az bir kere yaptığı bu eylemden hiç bahsetmez, en fazla üstü kapalı değinir.

Sıçma prosesini yani vücutlarındaki katı atıkları bertaraf etme prosesini en iğrenç şekilde gerçekleştiren insanın kendini diğer hayvanlardan üstün görmesi de garip bi ikilemdir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder