7 Nisan 2017 Cuma

Neredesin - 2

ocak ayı olmasına rağmen yerlerde fazla kar yoktu, halbuki buraya bu mevsimde biraz olsun kar görebilirim umuduyla gelmişti. işte yerdeki parçalı buzlar ve eski taş duvarlı binaların gölgesinde kaldığı için ermemiş beş santim kar. hepsi bu kadar… epey zaman olmuştu lokantadan çıkalı ve hiçbir amacı olmadan şehirde öylesine yürüyordu. kayboluyordu sokaklarda ve buna aldırmıyordu. zaten kendisi de kayıptı ve bunu biliyordu. hatta trende gelirken “acaba kendimi bulabilecek miyim” diye söylenmişti bile. şimdi şehrin kuzey ucundaydı, buraya nasıl geldiğinin farkında bile değildi sanki, demir köprünün üzerinde durmuş üzeri buz kaplı nehre bakıyordu. uzaktan iki köpeğin havlama sesleri geliyordu. birden karşıdan gelen yaşlı bir kadınla bir adam gördü. kol kolaydılar ve konuşmuyorlardı, adımları birbirine uymuş sessiz sessiz yürüyorlardı. adam tam yanından geçerken kafasını ona doğru kaldırdı ve bitmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. adamla kadının arkasından baktı bir süre ve tam da her ikisi de aynı anda köprüden aşağı adımlarını attıklarında tekrar duyulur duyulmaz bir sesle "neredesin" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder